TÜRKİYE CANIM FEDA


 

Star Wars: The Force Unleashed


22.09.2008


  Grafik
Ses
Genel

arth Vader, Sith'in Kara Lord'u sinema dünyasının en kötü karakteri. Star Wars filmlerini izlemiş herkes, bu karakterden mutlaka etkilenmiştir. 2 metreyi aşkın boyu, mekaniksi sesi ve karanlık zırhıyla birlikte bu karakter kesinlikle sinema dünyasındaki en iyi tasarımlardan birisi. Ayrıca, kendisi Star Wars'u sevmeyenlerin bile tanıdığı tek karakterdir. Darth Vader, popüler kültürün demir başlarından da birisidir. Star Wars fanatiklerinin dikkatini çekmek için, Ipod'lardan mendillere kadar birçok ürünün üzerine Lord Vader'ın resmi basılıyor. Modern sanat galerinde bile onunla alakalı eserler görmek mümkün. Vader'ı bu kadar ilginç yapan ise, aslında Anakin Skywalker adlı kahraman bir Jedi'yken, yaşadığı haksızlıklar ve kötü olaylar nedeniyle yavaş yavaş Karanlık Tarafa geçmesi. Genelde fantastik filmlerdeki kötü karakterler, sadece kötü kontenjanını doldurmak için vardır. Psikolojileri ve nedenleri o kadar incelenmez. Darth Vader'ın ise derinlemesine işlenmiş bir karakter olması, seyircilerin onunla özdeşleşmesine neden oluyor. Star Wars seven sevmeyen, herkes bu karakteri gördükten sonra, mutlaka Vader olmayı ya da onunla iletişime geçmeyi hayal etmiştir. Star Wars fanatikleri için bu 30 yıllık bir hayal. The Force Unleashed projesiyle en sonunda bu hayalleri gerçek oldu.



İlk olarak George Lucas, 2005 yılında Bölüm 3 sonrasını anlatan ve Vader'ın ön planda olduğu bir Star Wars oyunu yapacağını duyurmuştu. Proje 2006'da ilk meyvesini verdi ve üst üste gelen ertelemelerle birlikte, en sonunda raflardaki yerini aldı. Biraz hafıza tazelemek gerekirse, Star Wars Bölüm 3 Sith'in İntikamı filminde, Jedi'ların felsefi karşıtı ve nihai düşmanları olan Sith'ler 1000 yıldır süren planlarının meyvesini almıştı. En güçlü ve yetenekli Jedi Şövalyelerinden biri olan Anakin'in karanlık tarafa geçmesiyle, Jedi düzeni dağılmış ve Demokratik galaksi, tiran İmparatorluğun altında toparlanmıştı. İmparator Palpatine, Jedi'ları kanun dışı ilan etti ve onların görüldüğü yerde idam edilmeleri emrini verdi. Darth Vader ise parlak Sith kariyerinin daha başlarında, eski üstadı Obi-Wan Kenobi tarafından mağlup edilerek, ömür boyu mekanik bir yaşam destek ünitesi şeklinde tasarlanmış zırhın içinde yaşamak zorunda kaldı. The Force Unleashed ise, Bölüm 3 ve 4 arasında tam olarak kestiremediğimiz bir dönemde geçiyor. Temel olarak Bölüm 3'ün bıraktığı yerden devam ediyor. Bu iki film arasında geçen 20 yılı aşkın zaman diliminde olanlar tam olarak bilinmediği için, fanatikler oyunu büyük bir iştahla bekliyorlardı...

Yeni bir Star Wars filmi gibi

"Güç bir Jedi'a kuvvetini veren şeydir. Tüm yaşayan varlıklar tarafından yaratılan bir enerji alanıdır. Hepimizi çevreler ve içimize nüfuz eder. Tüm galaksiyi bir arada tutan şey budur."
Obi-Wan Kenobi


The Force Unleashed, George Lucas tarafından desteklenen senaryosuyla, aslında yeni bir Star Wars filminden farksız. Oyunla eş zamanla olarak, hikayenin romanı, çizgi romanı ve oyuncakları da piyasaya sürüldü. Aslında bu olay Star Wars evreninde ilk değil. 90'lı yıllarda, Bölüm 5 ve 6 arasını anlatan Shadows of the Empire projesi önce film olarak düşünülmüş, daha sonra Lucas'ın kararını değiştirmesiyle, aynı şekilde oyun, roman ve çizgi roman formatında piyasaya sürülmüştü. Darth Vader'ın en büyük zevklerinden birisi, Emir 66'dan kurtulan Jedi'ları tek tek bulup öldürmektir. The Force Unleashed da böyle bir hikayeyle başlıyor. İmparator'un ajanları, Wookie'lerin gezegeni Kashyyyk'de saklanan bir Jedi olduğu istihbaratını alır. Tabii ki, Vader'da hobisini gerçekleştirmek için büyük bir istekle bu gezegene gider. Oyunun ilk bölümü, 30 yıllık fanatik hayalini gerçekleştiriyor ve Lord Vader'ı kontrol etmemizi sağlıyor. Film özeninde hazırlanmış giriş videosunda, Vader'ın heybetini ve grafik kalitesini gördükten sonra hikayemiz de başlıyor. Burada oyuncuların amacı, Wookie direnişini aşıp, Jedi'ı Güç ile bir etmek...



Vader olması gerektiği gibi yavaş hareket ediyor. Mekanik zırhının avantajları sayesinde daha güçlü ama hantal davranıyor. Darth Vader'a gereken önemin verildiğini görüyoruz. Boyları üç metreye yakın koskoca Wookie'leri Vader, oyuncak bebek gibi oradan oraya fırlatıyor. Favori gücü olan Force Grip, yani düşünce gücüyle adam boğma da bu bölümde bulunuyor. Wookie'leri Force Grip ile havaya kaldırıp, kemiklerini kırdıktan sonra, çöp torbası kıvamında yere bırakıyoruz. Bu bölüm müthiş bir fantezi derken, birden zaman karmaşası içinde olduğumuzu fark ediyoruz. Buranın Bölüm 3'ten sonra geçmesi gerekiyordu, ancak A New Hope zamanında yapılan At-At'ler etrafta dolaşıyor. Oyunun görselliğini artırmak için yapılan yanlışlardan ilki bu. Tüm oyun boyunca Star Wars zaman çizelgesi delinip duruyor. Ayrıca filmin senaryolarına aykırı şeyler de karşımıza çıkıyor. Bu şekilde, durdurulamaz bir güç olarak önüne geleni katlederek Jedi'ın yanına geliyoruz. Kısa ve karizmatik bir söz düellosundan sonra, Jedi ile Vader en iyisi bu işi kılıçlara bırakalım der gibi aksiyonu başlatıyorlar. Oyunun Işın Kılıcı düellosu sistemi, başarılı sayılır. Rakibi kombolarla sersemlettikten sonra, ekranda çıkan tuşlara doğru zamanda basıp, görsel bir şölen izliyoruz. Bunlar God of War'daki gibi abartılı şiddet sahneleri. Ayrıca savunma sisteminin de kendine göre komboları var. Doğru zamanda defans tuşuna basarsak, kılıçlar bir birine kilitleniyor. Bu durumdan kurtulup, dövüşte üstünlük sağlamak için, ekranda çıkan tuşa en hızlı şekilde basmak lazım. Rakip üzerimizde Güç kullandığında ise, onu durdurmak için oyunun konseptiyle ilgisiz, dönen bir zımbırtı çıkıyor. Bu da doğru zamanda ekranda çıkan tuşa basmamız için bizi zorluyor. Gerçi bu olayın dövüşe pek bir katkısı yok...

Vader bu kaçak Jedi'ı yeniyor, onu tam öldürecekken, daha önce karşılaşmadığımız bir şey yaşanıyor. Üç yaşında bir çocuk, Force Pull kullanarak Vader'ın elindeki kılıcı oyun olsun diye çekiyor. Tabii Vader da bu duruma bizim kadar şaşkın. Bu bebeğin, Jedi'ın çocuğu olduğunu anladıktan sonra, babasını dramatik bir sahneyle gözlerinin önünde öldürüyor ve çocuğu yetiştirmek üzere yanına alıyor. Burada Anakin'in gizlice evlenen tek Jedi olmadığını anlıyoruz (Zavallının hakkını yediler). Gizli çırağın annesi ve babası da, Jedi kurallarını bozup evlenmişler. İki Jedi'ın çocuğu olan çırağın, Güce karşı müthiş bir eğilimi var.
Bu noktadan sonra esas oyun başlıyor. Vader çocuğa Starkiller kod adını takmış. Yıllarca kendine has zalim ve acı dolu yöntemlerle bu çocuğu yetiştirmiş. Darth Vader gizli çırağının artık sınanmaya hazır olduğunu düşünmeye başlıyor, onu karanlık taraf ile kutsuyor. Bu karizmatik giriş videosundan sonra ilk görevimizi de alıyoruz...

Hiçbir canlı bizi durduramaz

Güç’ün karanlık tarafı, bazıları için doğal sayılmayacak yöntemlere açılan bir yoldur...
Darth Sidious


Ustamız Darth Vader bizden, son kalan Jedi Şövalye'lerini avlamamızı istiyor. Ancak İmparator'un bizden haberi olmaması için, karşımıza çıkan iyi kötü herkesi öldürmemiz lazım. Oyunun en önemli özelliklerinden birisine, bu şekilde müthiş bir bahane bulunmuş. Keşke filmlerle çelişen diğer özelliklere de böyle yaratıcı ve tatmin edici bahaneler bulabilselerdi. Çırağın ilk görevi, Tie Fighter fabrikasına saldıran General Kota'yı ortadan kaldırmak. Önümüzdeki görevlerde bize, Hologram özelliği sayesinde istediği karakterin şekline girebilen bir robot ve güzel pilot Juno Eclipse eşlik ediyor. Proxy adlı bu robot, orijinal ve yaratıcı bir tasarıma sahip. Hologram özelliği sayesinde, şeklini değiştirerek komik ve heyecanlı dakikalar geçirmemizi sağlıyor. Ancak bu yaratıcılık, karakterlerimizin kullandığı 'Rogue Shadow' adlı gemide yok. Daha çok Tie Fighter ve Millenium Falcon kırması olan bu gemi Star Wars'un karizmatik gemi tasarımı geleneğinden çok uzak...



Görev yerimize indiğimiz zaman, ilk gözümüze çarpan, Starkiller'ın kıyafetleri. Vader'ın acımasız eğitim tarzı, kıyafetin harap olmasından ve karakterin vücudundaki yaralardan belli oluyor. Neyse ki, her bölümde ayrı bir kıyafet giyiyoruz. Oyunun belki de en dikkat çekici özelliklerinden birisi, kıyafet tasarımları. Hem dikkat çekiciler hem de görselliği artırıyorlar. Bazı kıyafetler de bulunan zırh parçalarının Darth Vader'a ait olması, akıllarda ister istemez, bu gizli çırak yoksa ustasının eskilerini mi giyiyor sorusunu bırakıyor. Oyunda birçok şeyde olduğu gibi Starkiller'ın kılıcı tutma ve dövüş sistemi de alışılmışın dışında. Kılıcı arkasına doğru tutan Starkiller bu sayede, dövüşlerde daha çevik ve daha ölümcül olabiliyor. Normalde filmdeki karakterler, hep kılıcı ön taraflarında tutup, savunma pozisyonu alıyorlardı. Ancak suikastçı olarak yetiştirilen bu çırak daha ölümcül tasarlanmış. Düşmanları öldürdükçe, hem hakkımız doluyor hem de tecrübe puanları alıyoruz. Bu şekilde level, yani seviye atlıyoruz. Her level yeni özellikler seçmemize izin veriyor. Bu özellikler, yeni fiziksel yetenekler, kombolar ve mevcut Güç'lerin daha etkili kullanılmasının sağlanması olarak üçe ayrılmış. Oyuncu az da olsa stratejisini buradan belirliyor. The Force Unleashed'ın dövüş sistemi ve komboları oyunun en büyük artılardan. Müthiş eğlenceli, oyuncular Işın Kılıcı ile yapılabilecek en uçuk hareketleri bu oyun sayesinde tecrübe edebilecekler. Aynı zamanda yine yaratıcı bir şekilde, Güç ve Işın Kılıcı kombolarının birleştiği hareketler de var. Özellikle rancor ve bos dövüşlerinde, çok faydalı oluyorlar. Ancak dövüş sisteminin en büyük kusuru, oyunun şiddet dozajını düşürmek için yapılmış bir fedakarlık. Işın Kılıcı ne yazık ki olması gerektiği gibi her şeyi kesmiyor. En ölümcük kombolar da bile, düşmanların sanki sopayla dayak yiyor gibi tepki vermeleri, kötü bir görüntü oluşturuyor. Keşke yapımcılar, PG sınırlarından korkmasaydı...

Gelelim, herkesin merak ettiği Force (Güç) sistemine. Starkiller'ın Güç ile olan iletişimi mümkün olduğu kadar iyi yansıtılmış. Oyunda iki tarz Güç kullanabiliyoruz. Birincisi, önüne gelen her şeyi istediğimiz gibi kontrol edebildiğimiz, kontrolü tamamıyla oyuncuda olan Force Grip. Diğer seçenek ise, karakterin otomatik olarak yaptığı, Lightining, Force Push, kılıcı rakibe fırlatma ve korunmak için Lightining Shield gibi Güç'ler. İlk grup belki de birçok kişinin oyunu denemesinin nedeni. Etrafta gördüğümüz her şeyi, Force Grip sayesinde kaldırabiliyoruz. Analog tuşları sayesinde, bunları istediğimiz yöne götürebiliyoruz. Oyundaki hemen her şeyi, bu şekilde yerinden oynatmak mümkün oluyor. Üstelik Usta Yoda'nın 'Boyutlar Fark Etmez' felsefesi bu oyunda bol bol kullanılmış. Küçük bir kutu olduğu gibi, koca gemileri, askerleri ve hatta devasa bir Star Destroyeri düşürmek mümkün. Destoryer'in düştüğü bölüm oyunla aynı adı taşıyor. Oyundaki birçok sahne gibi, Havoc motorunun modifiye edilmiş halinden kesitler sunuyor. Sırf bu motorun neler yapabileceğini göstermek için aslında oyunda pek gerekli olmayan şeyler yaşıyoruz. Destroyerin düştüğü bölüm ise Force Grip sisteminin bazı kritik hatalarını gözler önüne seriyor. Anlaşılan Darth Vader pek iyi bir öğretmen değil (zaten öğrenciliğinde hayır yoktu). Çünkü havaya kaldırdığımız eşyaları, Anologlarla istediğimiz yere fırlatmak, simülasyon kontrolü kadar zor olabiliyor. Büyük savaşlar sırasında, bir sorun yok, ancak özellikle, şu eşyayı kaldır ve buraya fırlat konulu bölümlerde, hızlıca bunları yapmak çok zor. Oyunun PC'ye çıkmaması bu nedenle büyük bir hata olmuş. Mouse kontrolüyle birlikte, bu sistem tavan yapacaktı ve oynayan herkesi kendini gerçekten, Güç kullanıyor gibi hissedecekti. Aynı şekilde özellikle Boss dövüşlerinde, Starkiller'ın dövüştüğümüz adamlar dışındaki yerlere Lightining atması, sinir bozuyor...

Bu garip hatalar dışında, Force sistemi oyuna gayet iyi uyarlanmış. Güç'ün kuvveti sayesinde önümüzde durabilecek hiçbir güç yok. Kapalı kapıları, Force Push sayesinde parçalayıp açıyoruz. Önümüze çıkan engelleri, kocaman AT-ST’leri bir Force Lightining ile yok edip geçiyoruz. Özellikle Force Push’un zirvesindeyken, tüm gücümüzü toplayıp, aduketi andıran bir hareketle, bu özelliği kullandığımızda, içerisinde bulunduğumuz koridorun darmadağın olduğunu görüyoruz. Askerler ve eşyalar camlara kırıp dışarı uçuyorlar. Belki de oyunun gerçek potansiyeli bu ufak şovlarda gözüküyor. Grafikler ise bazı mekanlar dışında kaliteli olmuş. Sesler ve müzikler ise oyunun en etkileyici yanlarından. Özellikle Star Wars filmlerinde duyduğumuz ezgileri kullanıp, gelişen müzikler, oyuncuları havaya sokuyor. Aynı zamanda, müthiş bir müzik ziyafeti sunuyorlar. Filmlerde gördüğümüz Darth Vader, İmparator Palpatine, Bail Organa, Prenses Leia gibi tanıdık karakterlerin sesleri de orijinallerine benziyor...



Vader'ın gizli çırağı olarak başladığımız senaryosu ise, giderek dallanarak budaklanıyor ve bizi Asi İttifakının kuruluşuna kadar sürüklüyor. Ancak senaryosunun tüm film, çizgi roman ve Star Wars kitaplarıyla çeliştiğini de söyleyelim. Özetle, The Force Unleashed her ne kadar gerçek potansiyelinin çok az bir kısmını kullansa da, oyuncular için eşi az bulunur bir eğlence sunuyor. Star Wars sevmeyenler ya da konuya tam hakim olmayanlar için, oyunun içerisine gayet kapsamı bir databank kısmı konulmuş. Böylece, seriyi seven sevmeyen herkes, oyunu deneyebilir. 5-6 saatte biten kısa oynanış süresi ise, tekrardan oynama fırsatı sayesinde, göz ardı edilebilir. Farklı ışın kılıcı renkleri ve kristal sistemi sayesinde, kılıcın gücünün değişmesi ise bu tekrar oynama özelliğini destekleyen unsurlar. Fazla ciddiye alınmadıktan sonra The Force Unleashed'in çizdiği farklı Star Wars evreni oyuncuları gayet eğlendirecek. Umarım bu oyunun teknolojisiyle daha müthiş Star Wars oyunları yapılır. Yazımı bitirmeden önce ufak bir not da düşeyim. Oyunun iki farklı sonu bulunuyor. İkinci sonu açmak için, İmparator'unuzun tavsiyelerini dinleyin.

Not: Oyun çıkışından çok önce özel inceleme sürümünü ulaştırdığı için Aral İthalat'a teşekkürlerimizi sunarız.






Alıntı :www.trgamer.com

 

ESRB ve PEGI derecelendirme kuruluşları bu oyunu içeriği itibarıyla 16 yaş ve üzerindeki oyuncular için önermektedir.

playgames24@Coprinq
 
Bu Gün Www.Playgames24.tr.gg Ye 98755 ziyaretçi giriş yaptı ! Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol