TÜRKİYE CANIM FEDA


 

  Grafik
Ses
Genel

007'nin en iyi atmosfere sahip oyunu hangisidir diye bir anket yapılsa, herhalde %77’niz S.T.A.L.K.E.R.: Shadows of Chernobyl diye yanıt verir. Shadows of Chernobyl, 1986 yılında yaşanan Çernobil kazasından esinlenerek hazırlanmış ve gerek atmosferi, gerekse hikayesi ile oynayanları oldukça etkileşmişti. Hiç unutmuyorum oyunu bitirdikten sonra kafamda oldukça soru işareti oluşmuştu ve Çernobil kazası hakkında yapılan tüm belgeselleri izlemeye başlamıştım. Hatta uzun yıllardır oyun oynarım, ilk defa bir oyundan bu kadar etkilenmiştim. Yaptığı oyunun ne kadar başarılı olduğunu gören GSC Game World de boş durmadı ve yaklaşık bir buçuk yıl aradan sonra Shadows of Chernobyl’de yaşanan olaylardan 1 yıl (2011) öncesini konu alan Clear Sky’ı piyasaya sürdü. Clear Sky çıkmadan firmanın oyun hakkında yayımladığı videolar ve bilgiler tüm S.T.A.L.K.E.R. hayranları gibi beni de oldukça heyecanlandırmıştı. Ancak oyunu oynamaya başladıktan sonra anladım ki bu kadar heyecanlanmaya gerek yokmuş.

Clear Sky bir araştırma görevinin başından geçen olaylar ile başlıyor. Oyunda Çernobil faciası sonrası oluşan esrarengiz patlamaları ve sonrasında oluşan etkileri incelemek için Zone’u keşfe çıkan bilim adamlarından oluşan bir ekibe öncülük yapan Scar adlı bir askeri canlandırıyoruz. Beklenmedik bir olay sonucunda takımda bulunan tüm bilim adamları ölüyorlar ve biz de gözümüzü Clear Sky adlı bir grubun üssünde açıyoruz. Buradan sonra ise Clear Sky’ın liderinin bize verdiği görevleri yaparak oyunda ilerliyoruz, hikaye hakkında zevkinizi kaçırmamak için fazla detay vermek istemiyorum ancak Strelok (bu kişiyi tanımıyorsanız hemen ilk oyunu edinin ve oynamaya başlayın) hakkında oyun boyunca önemli bilgiler edineceğinizi söylemem de sanırım herhangi bir sorun olmaz.



Faction Wars + Daha Zor Bir Oynanış + The Zone = Clear Sky

Clear Sky oynanış olarak ilk oyuna oldukça benziyor. İlk oyunun oynanış özelliklerini bildiğinizi varsayaraktan oynanışa eklenen yeni özelliklerden bahsederek yazıya devam etmek istiyorum. Clear Sky’ın en büyük özelliği grup savaşları (Faction Wars) olarak göze çarpıyor. Oyun boyunca Zone’da bulunan gruplar birbirleriyle özel taşları (Artifact) bulabilmek için savaşıyorlar ve siz de istediğiniz gruba katılabiliyorsunuz. Katıldığınız gruplardan görevler alabiliyor ve bu görevleri yerine getirdikçe grup içinde rütbenizi arttırabiliyorsunuz. Grubunuz Zone’da güçlendikçe daha iyi silahlara, daha güçlü taşlara ve bazı ayrıcalıklara sahip oluyorsunuz (şöhret bilgilerinize ve grupların durumuna ilk oyunda olduğu gibi yine el bilgisayarından bakabiliyorsunuz). Zone’da yaşanan bu savaşların sizden bağımsız da gelişebilmesi oyunun gerçekçiliğini oldukça arttırıyor. Tabii oyunu hiçbir gruba katılmadan sadece ana görevleri yaparak da bitirebilirsiniz (hatta hiçbir görev yapmayarak boş boş da dolaşabilirsiniz, oyunda istediğinizi yapmakta özgürsünüz) ancak bunun oldukça zor olduğunu da söylemeliyim. Yan görevlerin çeşitliliği ise bu oyunda biraz daha arttırılmış (en azından zaman sınırlaması yok) ancak yine de yeterli değiller ve genelde kendilerini tekrar ediyorlar. Kolay yoldan para kazanmak istiyorsanız yapmanızı öneririm (kolay dediğime bakmayın Clear Sky’da para kazanmak ilk oyuna göre oldukça zor), ancak bir süre sonra sıkılmanız işten bile değil.


İlk oyunda oldukça eleştirilen silahların ve zırhların tamir edilememesi durumu ise bu oyunda giderilmiş. Kamplarda bulunan satıcılarda ekipmanlarınızı tamir ettirebiliyorsunuz (gerçi ilk oyunu Oblivion Lost modu ile oynarken da silahlarınızı tamir ettirebiliyordunuz), hatta tamir etmekle de kalmıyor modifiye bile edebiliyorsunuz. Hatırlayacağınız üzere ilk oyunda modifiye etmek silaha dürbün, susturucu ve bomba atar takmak ile sınırlıydı ancak Clear Sky’da silahlarınızı ve zırhlarınızı istediğiniz gibi modifiye edebiliyorsunuz, tabii bir miktar para karşılığında. Haritanın da ilk oyuna göre oldukça büyük olduğunu söylemek istiyorum (Pripyat niye yok ya?) ayrıca ilk oyunda bulunmayan araç kullanma özelliği Clear Sky’da da bulunmuyor. Ancak hemen üzülmeyin kamplarda bulunan rehberlere bir miktar para verip istediğiniz yere kolay yoldan ve güvenli olarak gidebiliyorsunuz. Güvenliden kastıma gelirsek; artık Zone’da bulunan anomaliler (anomalies) gözle görülmüyorlar. Yolda yürürken mutlaka vida atarak ve yavaşça ilerlemek zorundasınız yoksa bir anomali içerisine girip yaralanabiliyorsunuz. Eğer oyunu en düşük seviyede oynamıyorsanız bu durum yaralanmayla da kalmıyor ve hemencecik ölüyorsunuz. Anomaliler ile birlikte Zone’da bulunan ve size özel güçler kazandıran özel taşlar da (Artifact) artık görünmezler. Dedektörünüzü (zamanla daha iyi dedektörler satın alabiliyorsunuz) çıkartıp onları bulmalı ve öyle toplamalısınız (ki ilk oyunda etraf bu taşlarla doluydu). Bu işlem gerçekten de oldukça dengesiz olmuş, çünkü bunları bulmak gerçekten de olduça zor. Hatta oyunu 4 saat oynadıktan sonra bulduğum taş sayısı sadece ikiydi. Bunlara ilaveten artık bir bölgenin radyasyonlu olup olmadığını anlamak da oldukça zorlaşmış, radyasyon göstergeniz her ne kadar size haber verse de çoğu zaman neden öldüğünüzü veya canınızın neden azaldığını anlayamıyorsunuz (o yüzden sağlık gereçleriniz olmadan sakın bir göreve gitmeyin). Aslında zor oyunları severim ancak oyuna ilk kez başlayacak insanları da (ilk S.T.A.L.K.E.R.’ı oynamamış insanlar) düşündüğüm için bu zorluğun oldukça gereksiz olduğunu düşünüyorum. Silahların kullanımı ise Clear Sky’da biraz daha kolaylaştırılmış, eski oyunda tabanca ile kimseye vuramayan birisi olaraktan bu oyunda tabanca ile herkesi başından vurmaya başladığımı söyleyebilirim. İlk oyunda bulunan silah çeşitliliği bu oyunda da fazlasıyla bulunuyor, silah meraklılarına duyurulur.



Gelişmiş Yapay Zekaya Sahip Stalker’a Ne Denir? SHODAN!

Clear Sky’da bulunan düşmanların ve yaratıkların yapay zekası da oldukça geliştirilmiş. Düşmanlarınız size saldırırken gruplar halinde geliyorlar ve artık el bombası da atabiliyorlar. Aynı şekilde siz de artık grup üyelerinizle birlikte takım halinde ilerleyebiliyor ve onlara emirler (emirler pek doğru değil aslında sadece “saldır” komutu var) verebiliyorsunuz. Takım arkadaşlarınız savaşırken duvarların arkasına siper alabiliyorlar ve kolay yem olmaktan kaçıyorlar, oyunda bulunan çoğu görevi takım arkadaşlarınızla yerine getirmek zorundasınız yoksa yapabilmeniz pek mümkün olmuyor. O yüzden önceden de dediğim gibi en azından bir gruba girmenizi ve onlarla iyi ilişkiler kurmanızı öneriyorum. Tabii zaman zaman yapay zekanın saçmaladığı anlar da olabiliyor, bazen düşmanlar görünmez duvarlara saplanıp kalabiliyorlar, bazen de amaçsızca üzerinize doğru ölmek için koşuyorlar (zaman zaman bir yere takılıp dans ettikleri bile oluyor) ancak bu kadar komplike hazırlanmış bir yapay zeka sisteminde bunları da hoş görmek gerekir diye düşünüyorum. Clear Sky’da çoğu zaman hatta oyunun büyük bir kısmında ilk oyunda bulunan mekanları ziyaret ediyorsunuz (tabii bu mekanların çoğu farklı bir şekilde hazırlanmışlar). Bu mekanlarda ilk oyundan da tanıdığımız yüzleri görmek insanı oldukça mutlu ediyor. Kiminiz Cordon’da bulunan meşur tüccarı unutabilir ki? Clear Sky’da ilk oyunda bulunan korkutucu yer altı görevleri de çok az sayıda bulunuyor. İlk oyunda en çok sevdiğim yer altı görevlerinin bu oyunda az bulunmasına oldukça üzüldüm, çünkü o bölümler insanı gerçekten de korkutuyordu. Bu bölümlerin olmaması oyunun korku öğelerini de ilk oyuna göre hayli azaltmış.



Biraz da oyunun çoklu oyuncu özelliklerinden bahsetmek istiyorum. Açıkçası ilk S.T.A.L.K.E.R.’ın çoklu oyuncu modu tam bir fiyaskoydu, bu oyunun da çoklu oyuncu modunu pek sevmesem de firmanın modu biraz daha geliştirdiğini söylemeliyim. Çoklu oyuncu modları “Free For All”, “Team Play”, “Artifact Hunt” ve “Artifact Capture” olmak üzere dört tane. “Free For All” modunda herkes tek ve birbirini öldürmeye çalışıyor, “Team Play” modunda ise takımlar halinde birbirinizi öldürmeye çalışıyorsunuz. “Artifact Hunt” modu yine takımlar halinde oynanıyor ve haritanın herhangi bir yerinde bulunan taşı diğer takımdan önce üssünüze getirmeye çalışıyorsunuz. Son olarak ise “Artifact Capture” modunda yine takımlar halinde oynayıp diğer takımın üssünde bulunan taşı kendi üssünüze getirmeye çalışıyorsunuz, tabii bu sıra kendi üssünüzde bulunan taşı da korumalısınız. Çoklu oyuncu modları her ne kadar pek eğlendirmese de yine de sizi bir süre oyalayabilir. Çoklu oyuncu modlarını LAN ve İnternet üzerinden de oynayabildiğinizi ve modların 32 kişiye kadar destek verdiğini hatırlatmak istiyorum.

Atmosferi Daha Da Güzelleştirmenin Yolu Grafiklerden Geçer

Clear Sky, ilk oyuna da hayat veren X-ray grafik motorunun geliştirilmiş bir versiyonunu kullanıyor. X-ray 1.5 olarak adlandırılan bu grafik motoru kendisine eklenen yeni özelliklerle oyunun atmosferini daha da güzelleştiriyor. Bu yeniliklerin başında DirectX 10’a tam destek geliyor. Yalnızca DirectX 10 desteğine sahip ekran kartı sahiplerinin açabileceği hacimsel sis ve yağmur damlalarının duvarların üzerinden kayması efektleriyle gözleriniz bayram ediyor (tabii sisteminiz kaldırırsa). Oyunun DirectX 9 modu da elden geçirilmiş ve güneşin ağaçlardan süzülmesi, nişan alırken ve şarjör değiştirirken etrafın flulaşması (Depth of Field), kafanızı çevirirken etrafın bulanıklaşması (Motion Blur) gibi grafik efektleri eklenmiş. İlk oyunun grafiklerini şu ana kadar bir oyunda bulunan en gerçekçi grafikler olarak nitelendiren ben, bu oyunun grafiklerini görünce gerçekten de gözlerime inanamadım. Grafikler o kadar gerçekçi ki size yaşayan bir dünyanın içindeymişsiniz hissinini rahatlıkla verebiliyor. Rüzgarda uçuşan yapraklar, yağmurda çakan şimşekler, toprağı nemlendiren ve çukurlara biriken yağmur suları, gece gündüz dönüşümü, elden geçirilmiş karakter modellemeleri ile Clear Sky’ın grafikleri inanılmayacak derecede güzel. Ancak bu güzellikleri görmenin de bir bedeli var ve bu bedel oldukça ağır. Ne kadar iyi bir sisteme sahip olursanız olun oyun gereksiz yere oldukça yavaş çalışıyor. DirectX 10 efektlerini açarsanız ise çoğu bilgisayarda oynanmaz hale geliyor. Firmanın ilk oyuna göre daha optimize edilmiş dediği oyun buysa gerçekten de vay halimize. Bu yavaşlamalar çıkan yamalarla düzeltilecektir ancak bu haliyle DirectX 10 efektleri açıkken oynamayı unutun diyebilirim. Tabii ilk oyunda bulunan DirectX 8 modu Clear Sky’da da bulunuyor, bu mod ile eski bilgisayara sahip olan insanlar da oyunu rahatça oynayabilirler (ancak oyunun DirectX 10 grafiklerini görünce oynamak istemeyebilirsiniz).



Oyunun ses ve müzikler konusunda ise ilk oyundan aşağı kalır bir tarafı bulunmuyor. Bunu tabii iyi anlamda düşünmeyin, tamam silah efektleri, yaraktıkların çıkarttıkları uğultular, rüzgarın ve ortamın sesleri oldukça kaliteli olarak hazırlanmış. Çoğu da zaten ilk oyundan alınmışlar. Ancak karakterlerin seslendirmeleri yine oldukça özensiz olarak yapılmış, sanırım firma çok fazla para gitmesin diye amatör sanatçılarla çalışmış. Oyunda bulunan insanların savaşırken sarf ettikleri Rusça cümlelerin çoğu da ilk oyundan alıntı (evet, Ruşçam oldukça iyidir). Bu konuda GSC Game World biraz kolaya kaçmış gibi gözüküyor. Tabii Zone’daki tek eğlencemiz olan gitarlı Stalker’lar bu oyunda da yeni besteleriyle birlikte bulunuyorlar. Clear Sky’ı oynarken çoğu zaman kurdukları ateşin etrafında onların bestelerini dinlediğim oldu. Clear Sky’ın müziklerini ise genel anlamda sevmediğimi söylemek istiyorum. Oyuna ilk oyunda olmayan dinamik müzik özelliği eklenmiş, bu özellik sayesinde bulunduğunuz ortama göre müzik değişiyor ancak, bu müzikler oldukça kötüler ve gürültü yapmaktan öteye gidemiyorlar. Bence müzikleri kapatın ve oyunun atmosferine daha da kendinizi kaptırın. 

Clear Sky Keşke Biraz Daha Geç Ve Hatasız Olarak Gelseymiş...

Yazının sonlarına yaklaşmışken biraz yazdıklarımı toparlayayım isterseniz. GSC Game World’ün oyuna eklediği yeni özellikler oyunu daha da oynanabilir (ancak zor) kılmış ve Shadows of Chernobyl’de bulunması gereken ama bulunmayan özellikler de Clear Sky’a güzelce eklenmiş. Ancak keşke oyunu erken piyasaya sürmeyip tamamen hatasız olarak piyasaya sürselermiş. Oyunun piyasaya çıkışından yaklaşık bir hafta geçmesine rağmen daha şimdiden iki tane yama yayımlanmış durumda, bu yamaları şiddetle kurmanızı tavsiye ediyorum zira eğer kurmazsanız oyunu oynayabilmeniz de pek mümkün olmuyor. İşin kötüsü oyunun yamaları ile kayıt dosyalarınız da çalışmıyor ve oyuna baştan başlamak zorunda kalıyorsunuz. Ancak bu yamaları kursanız da önceden de belirttiğim gibi gereksiz yere yavaşlamalar oluyor ve oyun sıklıkla çöküyor (oyunu bitirene kadar en az 10 kez kendimi Windows’ta bulduğum oldu). Oyunun Steam versiyonunu aldığım için bu iki yama kurulmuş olarak geldi ancak yamasız versiyonu oynayan insanlardan duyduğuma göre bazı görevlerde bulmanız gereken insanların kaybolduğu bile oluyormuş. Hatta Shadows of Chernobyl ve Clear Sky’ın proje lideri Anton Bolshakov’un sırf oyunları yeterince test ettirmeden piyasaya sürdüğü için GSC Game World’den kovulduğunu söylersem herhalde ne demek istediğimi anlarsınız. Sonuç olarak Clear Sky tamamlanarak piyasaya sürülseymiş oldukça güzel bir oyun olabilirmiş, ancak bu haliyle Clear Sky’ı ilk oyunun hayranlarından başka kimseye tavsiye edemiyorum. Tabii Clear Sky’ın ilk oyuna göre oldukça zor olması da buna bir etken, eğer S.T.A.L.K.E.R.’ın dünyasına bu oyunla girmeyi düşünüyorsanız vazgeçin biraz daha bekleyin (hataların giderilmesini) ve bu sırada ilk oyunu alıp onu oynayın (ilk oyunu Oblivion Lost modu ile oynamanızı tavsiye ediyorum). İlk oyunu oynadıktan sonra da mekaniklere alışırsınız ve Clear Sky’da daha az zorlanırsınız. Oyun oynayacağım diye kendi hayatınızı unutmayın. Herkese iyi oyunlar.






Alıntı : www.trgamer.com

playgames24@Coprinq
 
Bu Gün Www.Playgames24.tr.gg Ye 98755 ziyaretçi giriş yaptı ! Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol